9 Nisan 2009 Perşembe

Dövme

Bir tane daha dövmem olsun. Bağımlılık mı yaptı ne?

8 Nisan 2009 Çarşamba

Çok sıkıldım Ankara'dan

Biliyorum Ankara'nın bir suçu yok belki. Suç, onu kendi zihniyetlerince düzenlemeye çalışıp batıranlarda. Suç, asıl yapılması gereken çok basit işleri görmeyip, Arabik bir görüşün izlerini bırakan, cafcaflı,şakırtılı şukurtulu,fıskıyeli,kuğulu muğulu süs görüntüleriyle insanların gözünü boyayan,plastik hayvanlarla dolu bir hayvanat bahçesi yapma hayalini kurup heyacan duyan ve bunu projesine koyan akıllarda.

Ankara Avrupa başkentlerinden biri imiş. Bunu rahatlıkla söyleyebilmek ne kadar kolaymış. Neye göre?Kime göre? Fotoğraf makinanı alıp sokağa çıktığında hiçbirşey çekemeden geri dönülmesini, 'bugün değişik birşey yapalım' denildiğinde yine aynı şeyin yapılmasını, "gezmek" fiilinin sadece alışveriş merkezlerine gitme olarak algılanmasını, arabaların köstebek yuvalarına dönmüş yollardan eziyet çekmesini, bildiğiniz bir yola girdiğinizde o yolun kapalı olduğunu o an öğrenip, gitmek istediğiniz onbeş dakikalık bir yere Konya dolaylarından ulaşılabilmesini, tabelaları yolun tam ağzına koyup son anda okunabilmesini ve bu yüzden dönülecek yolun kaçırılmasını, bir sürü teneke yığını üst geçitlerin sadece görüntü kirliliğine sebebiyet vermesini, kendince yaratıcı bir düşünceye girip,kuğulu park yakınlarındaki bir altgeçidi, kuğu görüntülü mavi fayanslarla döşeyip, banyo veya hamamdaymış hissini vermesini sağlamak Avrupa başkentlerinden biri olma ünvanını aldırabiliyorsa söylenecek söz yok.

Hotel California'nın hikayesi


Bir zamanların o meşhur parçası, hala daha popülerliğini yitirmemiş, gitar solosuyla ödül almış Eagles'ın Hotel California şarkısının bir hikayesi varmış. Ben de bugün öğrendim. Hikaye şöyle;

Birbirlerine deliler gibi aşık olan iki gencin aileleri karşıdır bu beraberliğe. Bu yüzden bu iki genç sık sık bu otel odasında birlikte olurlar ve bir gün eğer buluşma yerine biri gelemez ise nedeni ancak ölümdür derler. Yine buluşma gününde kız önceden gelir otel odasına fakat çocuk gecikmiştir. Kız uzun bir süre bekler ve panik olmaya başlar. Oysa çocuk geç kalmış ve sevgilisine yetişmeye çalışırken trafik kazasında hayatını kaybeder. Kız onsuz yaşamın bir anlam ifade etmediğini düşünerek otel odasında kendini asar. Kendini asmadan önce de bir şiir yazar. İşte bu şiir Hotel California şarkısının sözleri olur. Uzun bir süre otelde o oda hiç kimseye verilmemiştir. Bir gün Eagles gelir bu otelde kalmak ister fakat boş oda yoktur sadece o oda kalmıştır. Resepsiyondakiler hikayeyi anlatırlar ve Eagles bu odayı görmek ister. Hiçbirşey ellenilmemiştir ve o şiiride kapının arkasında görürler. Eagles çok etkilenir bu hikayeden ve bunu şarkıya dökerler işte yüzyılın şarkısı böyle ortaya çıkar.

7 Nisan 2009 Salı

Ankara'da bir 2.El

Deli kızın çeyizi, Münevver hanım'ın ayakkabıları, karşı komşunun şifoniyeri, Ahmet bey'in fötr şapkası, Mübeccel hanım'ın kürkü, Cemal bey'in smokini, Fatma hanım'ın en sevdiği gümüş tepsisi...


Herşeyden bir kuple misali, hem nostaljik hem şimdinin modası olan giysi ve eşyaları bulabileceğin, aynı zamanda kullanmaktan bıktığın eşyayı veya sana küçülmüş bir giysini satabileceğin, her yaştan insanların uğrak yeri olan 2.El mağazası.













Burası neresi?
Paris caddesi, 62/1
Kavaklıdere ANKARA
Tel/Fax: 0312 467 02 35

4 Nisan 2009 Cumartesi

Babamın doğduğu yaştayım:P



Dün 23 oldum,havalar ısınmaya başladı,depresiflikten kurtuldum oh beee. Bu havalar beni inanılmaz etkiliyor. Hava soğuk olsa bile illa güneşin yüzünü göstermesini istiyorum. Düşünüyorum da ben İngiltere'de sırf hava yüzünden yaşayamazmışım herhalde. . .


Fotoğraflar Deviantart profilimden alıntıdır: http://epack.deviantart.com/

1 Nisan 2009 Çarşamba

Tish-om geldiiii

Little wing'im geldiii. Pek bir heyecanlandım,istediğim gibi olmuş aman aman ne güzel.
İnsan kendi yaptığı birşeyi giyince daha bir enteresan hissediyor:)

Diğer tasarımlarımı görmek için mağazamın adresi:
http://www.tish-o.com.tr/shops.asp?id=1752