8 Nisan 2009 Çarşamba

Çok sıkıldım Ankara'dan

Biliyorum Ankara'nın bir suçu yok belki. Suç, onu kendi zihniyetlerince düzenlemeye çalışıp batıranlarda. Suç, asıl yapılması gereken çok basit işleri görmeyip, Arabik bir görüşün izlerini bırakan, cafcaflı,şakırtılı şukurtulu,fıskıyeli,kuğulu muğulu süs görüntüleriyle insanların gözünü boyayan,plastik hayvanlarla dolu bir hayvanat bahçesi yapma hayalini kurup heyacan duyan ve bunu projesine koyan akıllarda.

Ankara Avrupa başkentlerinden biri imiş. Bunu rahatlıkla söyleyebilmek ne kadar kolaymış. Neye göre?Kime göre? Fotoğraf makinanı alıp sokağa çıktığında hiçbirşey çekemeden geri dönülmesini, 'bugün değişik birşey yapalım' denildiğinde yine aynı şeyin yapılmasını, "gezmek" fiilinin sadece alışveriş merkezlerine gitme olarak algılanmasını, arabaların köstebek yuvalarına dönmüş yollardan eziyet çekmesini, bildiğiniz bir yola girdiğinizde o yolun kapalı olduğunu o an öğrenip, gitmek istediğiniz onbeş dakikalık bir yere Konya dolaylarından ulaşılabilmesini, tabelaları yolun tam ağzına koyup son anda okunabilmesini ve bu yüzden dönülecek yolun kaçırılmasını, bir sürü teneke yığını üst geçitlerin sadece görüntü kirliliğine sebebiyet vermesini, kendince yaratıcı bir düşünceye girip,kuğulu park yakınlarındaki bir altgeçidi, kuğu görüntülü mavi fayanslarla döşeyip, banyo veya hamamdaymış hissini vermesini sağlamak Avrupa başkentlerinden biri olma ünvanını aldırabiliyorsa söylenecek söz yok.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder